|
GirişModel roketçilik amatör roketçiliğin bir alt disiplini olması yanında bir spor, bir hobi ve teknolojik bir boş zaman etkinliğidir. Bu etkinliğin önemli bir eğitim aracı olarak görülebileceği de kuşkusuz yerinde bir davranış olacaktır. Gerek havacılık, astronomi ve fizik kulüplerinin ve gerekse bu alanda faaliyette bulunan eğitim kurumları için çok önemli bir eğitim aracı olduğu bir gerçektir. Bundan dolayıdır ki bugün Almanya, Amerika, Avustralya, Bulgaristan, Çin, Çek ve Slovakya Cumhuriyetleri, Fransa, Hollanda, İspanya, İsviçre, Japonya, Litvanya, Polonya, Romanya, Rusya , Slovanya ve Ukrayna gibi ülkelerde genç ve yaşlı yediden yetmişe birçok kişinin katılımıyla yapılan güvenli, zevkli ve son derecede muteber bir hobi olma özelliliğini korumaktadır. Model roketçilik aşağıdaki satırlarda bahsettiğim gibi uzay yarışının o en hızlı dönemi esnasında birçok genç deneysel roketçiyi yaralamaktan veya öldürmekten sorumlu roketçilik faaliyetine bir alternatif olarak geliştirildi. Böylece günümüz roket teknolojisi Cape Canaveral veya Baykonar Uzay üssünden direkt olarak sivil halka taşınmış oldu. Elbette bu hobiyi eskisine nazaran daha güvenilir yapacak olan birtakım kurallar gerekmektedir. Bu kurallar çerçevesinde yapılan model roketçilik faaliyetlerinin bir model rokete uygulanır olması model roketin aşağıdaki belirtilen özelliklere sahip olmasına bağlı olacaktır:
Model roket güvenlik kurallarının esasları olan yukarıdaki maddelerden faydalanılarak model roketçiliği şu şekilde tanımlamak yerinde olacaktır: Model roketçilik, yerçekimine karşı aerodinamik kaldırma kuvvetlerinin kullanılmayıp, onun yerine "model roket motoru"nun itme kuvvetinden yararlanılmak suretiyle, çok büyük hızlarda havaya doğru güdümsüz olarak yükselen ve geri kurtarma tertibatına sahip özel şekilde tasarlanmış bir hava aracının uçurulmasını konu alan, bilimsel ve zevkli bir uğraştır. Model Roketçilik TarihiHer ne kadar model roketçiliğin 1950'li yıllarda başladığı söylense de Robert H. Goddard'ın ilk uçurduğu roket bugün kullanılan model roketlerle hemen hemen aynı boyutlarlaydı. Bugünkünün tam boyutlarında bir model roket olmasına rağmen, Goddardı'n roketinin tek farkı sıvı yakıtla çalışıyor olmasıydı. Model roketçilik; model havacılık, havai fişek sanatı ve modern roket teknolojisinin uygun bir bileşiminden doğdu. 1957 yılından onlarca yıl evvelinden bütün bu unsurlar ayrı ayrı var olmasına rağmen bu unsurları başarılı bir şekilde Uzay Çağının bir hobisi olarak birleştirmek iki insana nasip oldu. Bu iki insan Orville H. Carlisle ve kardeşi Robert Carlisle'dir. Bu iki kardeş 1953 yılında, Norfolk, Nebraska'da birlikte ayakkabı satan bir dükkan işletiyorlardı. Kardeşlerden Robert bir model uçak tutkunuydu. II. Dünya savaşından itibaren havacılık teknolojisindeki gelişmeleri göstermek için Norfolk'taki parklarda ve okullarda gösterilerde bulunuyordu. O yıllar roketçilik tarihi sayfasında anlatıldığı gibi uzay çağının başlamasına neden olacak olan roketçilik teknolojisinin en verimli yıllarıydı. Robert bu teknolojiyi halka anlatabilmek için bir model füzeyi gösterilerinde kullanmak istiyordu. Bu amacını gerçekleştirmek içinde amatör olarak pirotekniyle uğraşan kardeşi Orville'den kendisine bir roket yapmasını istedi. Orville, 1954 yılında balsa kanatçıklara sahip, kağıt bir gövdeden oluşan Rock-A-Chute Mark I adını verdiği ilk model roketini geliştirdi. Bu model roketin itici gücü , karabarut esaslı ev yapımı bir model roket motoru idi. Günümüzde de kullanılan model roket motorları gibi bu motorlarda tek kullanımlık olup, kullanıldıktan sonra atılıyordu. Orville'in ikinci roketi Rock-A-Chute Mark II daha fazla aerodinamik bir tasarıma sahip olup günümüz model roketlerine çok benziyordu. Orville'in oyuncak roket olarak patentini aldığı bu tasarımı 1958 yılında Amerikan Patent Ofisince ödüllendirildi.
Resim 1 -- Rock-A-Chute Mark I Resim 2 -- Rock-A-Chute Mark II 1950'li yıllarda
Amerika'nın uzayı fethetme yarışındaki mücadelesine Amerikan halkının ve
özellikle Amerikan gençliğinin "kendi roketini yaparak" katkıda bulunma
düşüncesiyle bilinçsiz olarak yapılan deneysel roketçilik çalışmaları çoğu kez
trajik olaylara sahne oluyordu. Amerikan Roket Topluluğunun tahminine göre bu
amatör roketçilik faaliyetinde bulunan her yedi kişiden birisi bu faaliyetleri
esnasında yaralanıyor ya da ölüyordu. Bu denemelerin bir bölümü gerçek
bir olaya dayanan
Ekim Düşü
filminde dramatize edilmektedir. 1957 yılında Sputnik I uydusunun fırlatılmasından önce, Amerikan Ordusunun
füze ve nükleer bombalarının test edildiği (hala aynı amaçla kullanılmaktadır)
New Mexioca'daki
White Sands Missile Range
(=Beyaz Kumlar Füze Atış Alanı) 'da görev yapan G. Harry Stine adlı bir saha güvenlik mühendisinin
Popular Mechanics
dergisinin Şubat sayısında bir makalesi yayınlandı. Stine bu makalede Uzay
Çağının başlamasından esinlenerek kendi tasarladıkları roketleriyle denemeler
yapan bazı kişilerin (çoğunlukla genç delikanlılardı), bu denemeler esnasında
maruz kaldıkları yaralanma veya ölümle sonuçlanan olaylarına dikkat çekmekteydi.
Orville Carlisle bu makaleyi dergide okuyunca "Rock-A-Chute" modelleri ve
motorlarıyla bu soruna çözüm olunacağını fark ederek denemesi için modellerini
ve motorlarının birkaçını Harry Stine'e gönderdi. Stine görev yaptığı White
Sands Missile Range'da bu roket ve motorların denemelerini yapıp olumlu sonuçlar
alınca, saha faaliyetlerinde elde ettiği tecrübelerine dayanan ve bugün de amatör
roketçilikte
NAR Güvenlik Kuralı olarak bilinen bir dizi güvenlik kuralını geliştirdi. Aynı yıl
model roketçilik faaliyetlerinin güvenli olarak düzenlenebilmesi için Harry
Stine tarafından kurulan
Amerikan Ulusal Roketçilik
Kurumu(NAR)
nun ilk üyesi Orville Carlisle oldu.
Resim 3 --
Model roketçilik, Amerikan Ulusal Roketçilik Kurumunun kurucuları G. Harry Stine
(solda) ve Orville H. Carlisle (sağda) tarafından başlatıldı.
Stine ve Carlisle'in mesleki işbirlikleri, Denver Colorado'da ilk model roket şirketi
olan Model Missiles Inc. adlı şirketi 1957 yılında birlikte kurmalarıyla
sonuçlandı. 1959 yılına gelindiğinde, model roket motorlarına olan talep onların
üretim kapasiteleri için çok büyük olduğundan dolayı, roket motorlarının fason
imali için bir üretici aradılar. Denver telefon rehberinin başında kayıtlı olan Estes ailesinin havai fişek şirketiyle temasa geçtiklerinde, model roket
motorlarının üretim mekanizasyonuna bir çözüm bulma işini ailenin oğlu Wernon (Wern)
Estes üzerine aldı. Wern Estes bir roket motorunu 5.5 saniyede üretme
kapasitesine sahip olan "Mabel" adlı bir makine monte etti. Bu pnömatik
makine elektrikten çok daha güvenli olan sıkıştırılmış havayla çalışıyordu.
Model Missiles Inc. birtakım kârsız ticari faaliyetlerinden dolayı iflas etmek
zorunda kalınca, model roketçilik satıcısının ortadan kaybolmasına rağmen
pazarın mevcudiyetini gören Estes, Estes Industries adlı kendi şirketini 1958
yılında kurdu. Estes şirketi 1961 yılında bugünde faaliyette bulunduğu Penrose
Colorado'ya taşındıktan sonra, model roketçiliği sadece ticari faaliyet olarak
görmeyip bu hobinin eğitimine verdiği önem ve günümüze kadar izlemiş olduğu
strateji sayesinde model roketçilik alanındaki liderliğini sürdürmektedir. Resim 4 --
Model roketçiliğin gelişimine Wern Estes'in eğitim çalışmaları yardımcı
olmuştur.
Ve böylece, model roketçilik, Orville H. Carlisle, G. Harry Stine ve Vern
Estes sayesinde amatör roketçilikten ayrılarak amatör roketçiliğin bir alt
disiplini olmuş oldu.
20. Yüzyılın başında, Clément Ader, Wright kardeşler ve Santos-Dumont gibi
pilotluğa öncülük eden kişiler, havacılık rekabetinin çoğalması ve giderek daha
çok artan teknolojik ilerlemeler modern havacılık döneminin asıl doğumuna
işaret ediyordu. Büyüyen bu havacılık sektörünün koordinasyonu maksadıyla 14
Ekim 1905 tarihinde Uluslararası Havacılık Federasyonu (FAI)
kuruldu. Merkezi İsviçre'nin Lozan şehrinde bulunan
FAI
'nin asıl amacı sportif havacılık ve uzay yolculuklarına dair
etkinliklerin dünyanın her tarafında geliştirmektir. Bu amacını yerine
getirirken, meydana getirmiş olduğu mevzuat ve yönetmelikler ve yönetim
kadrosunun yanında hava sporları komisyonları ve teknik komisyonların
çalışmalarından yararlanmaktadır. Model uçak ve uzay modellerini bünyesinde
barındıran Model Havacılık Komisyonunun hazırlamış olduğu spor
yönetmeliğince uzay modelleri aşağıdaki gibi tanımlanıp sınıflandırılmaktadır:
Bu sınıflandırmaya esas olan uzay modellerinin teknik özellikleri NAR Güvenlik
Kurallarında belirtilen özelliklerle büyük benzerlik göstermektedir. Buna göre;
FAI standartlarındaki uzay modellerinin bazı teknik özellikleri şu şekilde
özetlenebilir: Bu modeller metal olmayan malzemelerden üretilecek ve ağırlıkları
S7 sınıfındakiler hariç 500 gr. ağırlığında olacak olup, S7 sınıfındaki
modellerde 1000 gr. ağırlığını geçmeyecekleridir. A-F sınıfında katı itici
yakıtlı uzay modeli roket motoru kullanılacak, bu motorlarda itici yakıt
ağırlığı 125 gr. aşmayacaktır.Her sınıfın yönetmelikle belirtilen boyutları
bulunmaktadır.
Resim 5 -- S3A modeli.
Resim
6 -- S6A modeli.
Resim
7 -- S8E modeli. |